Londra’da 29 Ekim kutlaması
29 Ekim Pazar akşamı TEV UK için Londra’da Natural History Museum’dayız.
Kırmızı ışıkla aydınlatılmış müzedeki kalabalığı görünce şaşırıyorum.
Doğrusu bu kadar büyük bir kalabalık ve bu kadar çok tanıdık sima beklemiyordum.
İlk defa bir 29 Ekim’i yurtdışında kutluyorum.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı söz konusu olunca elbette herkeste ayrı bir heyecan ve ayrı bir özen var.
İçeri girerken lise mezuniyetimizden beri görmediğim lise arkadaşlarımla da karşılaşıyorum, gecenin menüsünü yaratanlardan Şemsa Denizsel’le de ayaküstü sohbet ediyorum, yeni arkadaşlar edinme şansım da oluyor.
Doğrusu kalabalıktan 100 eserden oluşan sergiyi görme fırsatım ne yazık ki olmuyor.
Londra’da Natural History Museum’u dolduracak kadar geniş bir kalabalığı bir araya getirecek kadar çok Türk olduğunun farkında değildim diye düşünüyorum.
Bu sevindirici mi, üzücü mü yoksa sadece düşündürücü mü tartışılır.
Sonradan öğreniyorum, bu balo için Türkiye’den gelen de birçok kişi var.
Ama asıl dikkatimi çeken çocuklarının eğitimi için ya da eşlerden birinin eşi için İngiltere’ye gelen ve hayatını İngiltere-Türkiye arasında mekik dokuyarak geçiren çok büyük bir kitle var.
Gecenin sunucuları Ebru Akel ve Murat Güloğlu’nun sahneye çıkmasıyla bir anda konu değişiyor.
Önce Atatürk için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlıyor gece.
Sonra eğitim bursları yararına bir açık artırma yapılıyor. Daha sonra ise Karsu Dönmez kırmızı elbisesiyle sahneye çıkıyor.
29 Ekim TEV UK yararına işte böyle coşkuyla kutlanıyor.
Çünkü bir tek o gerçekti
Matthew Perry, çok başarılı bir aktördü ve Friends’teki Chandler Bing rolüyle diziyi izleyenlerin hayatında önemli bir yeri vardı.
Bu sadece Chandler karakteri iyi yazıldığı için değil, Matthew Perry harika bir aktör olduğu içindi aynı zamanda.
Matthew Perry’yi Friends’teki diğer rol arkadaşlarından da Hollywood celebrity dünyasından da ayıran en önemli yanı dürüst olmasıydı.
Hayatı boyunca çeşitli bağımlılıklar için tedavi gördüğünü herkesten saklamak ya da tedavi süreçlerinin üstünü örtmek yerine hep dürüst olmayı ve her şeyi olduğu gibi anlatmayı tercih etti.
Başkalarına da bağımlılıklarıyla savaşmakta yardımcı oldu.
Hatta Malibu’daki evini bir rehabilitasyon merkezine çevirdi.
Tüm Hollywood yıldızlarının, tüm sosyal medya fenomenlerinin hayatlarını mükemmel gösterme üzerine kurulu dünyasında neredeyse bir tek o hayatla mücadelede sorunlar yaşadığını açık yüreklilikle anlatmayı tercih etti.
Sırf bu bile onun başkalarından ne kadar farklı ve aslında ne kadar gerçek olduğunu gösteriyor.
İşte en çok da bu yüzden üzüldüm Matthew Perry’nin çok erken ölümüne.
Hayır Chandler Bing’e çok güldüğüm için değil, Matthew Perry dışarıdan mükemmel olması beklenen hayatların aslında hiç de öyle olmadığını gösterecek kadar gerçek ve cesur olduğu için.